Öncelikle açıkça belirteyim: Pasaklı evi temiz göstermek kolay bir iş değildir. Bunun için özellikle alt yapının iyi olması gerekir. Mesela evin parkelerinin, seramiklerinin kiri belli etmeyen cinsten olması, evde mümkün olduğunca az eşya bulunması, mobilyaların kiri kaldırır cinsten olması… gibi çok daha önceden düşünülmüş önlemlerin alınması gerekir. O yüzden eşya alırken, evi yenilerken kırk kere düşünün derim.
Ben pasak konusundaki başarılı kamuflajımı evlilik alışverişinde gösterdiğim titizliğe borçluyum. Malum iki aile birlikte alışverişe çıkmıştık. Döne döne ev eşyası arıyorduk. Tabi benim kriterlerim belli olduğundan bir türlü bir şey beğenemiyordum. Hiç unutmam, bir mağazada satış görevlisi kız hevesle bize eşya gösteriyordu. Neyi gösterse ben hemen kusur buluyordum: “Ama bu çok toz belli eder.” / “Aaa bunun rengi leke göstermeye çok müsait.” / “Ama bu kumaş kolay kolay temizlenmez ki.” Kız bir gösterdi, iki gösterdi, en son gösterdiği mobilyaya da ben “Ama bunun ahşabı çok girdili çıktılı. Buralar toz olur,” demem üzerine, “E bi zahmet sen de temizleyiver abla,” dedi. Ehehhe, peki ben bu tuzağa düştüm mü? HAYIR! Maşallah sübhanallah, öyle muazzam mobilyalar aldım ki salon takımım üç ay tozunu alma gıkını çıkarmaz. Oturma odası takımım üzerinde bebeler dört yıldır dökülmedik şey bırakmadılar, en sonunda da kanepeye bir kase tahin pekmez yedirdiler, bana mısın demedi. Yatak odam desen, maşşallah, taşınırken o kadar vuruldu, çarpıldı, yine de geldiği günkü gibi duruyor. O yüzden diyeceğim şu ki alt yapınız iyiyse bu işte başarılı olursunuz. Alt yapı kötüyse de üzülmeyin, siz de ufak tefek birkaç önlem alırsanız kendiniz bile evinizin temiz olduğunu sanabilirsiniz!
– Bir evi temiz göstermenin sırrı kapıdan başlar. O yüzden ne yapın edin dış kapınızı leke belli etmeyen cinsten yaptırın. Kapı açıldığında da misafiri girişte vileda karşılamalıdır. Böylece günün hangi saati olursa olsun temizlik yapan titiz bir hanım izlenimi verirsiniz gelene. Bu numarayı bir tek “Ayy viledayla temizlik mi olur? Beyaz bezle, diz üzerine çökmeden silinen eve ev demem,” diyen yurdum kadınları yutmaz. O yüzden en akıllıcası kapıyı açmadan delikten bakmak, böyle bir yurdum kadınıyla karşılaşma ihtimali karşısında evde yok rolü yapmaktır.
– Sandalyeleri sürekli masanın üzerinde ters vaziyette tutmak da eviniz kirli bile olsa size artı puan kazandırır. Böyle yaparak misafire “Bakma evin kirli olduğuna, tam temizliğe başlıyordum, sen geldin,” mesajı verirsiniz.
– Parkeler için en ideal temizlik evde çıplak ayakla gezip ayağın yere yapıştığı noktaları ıslak mendille silmektir. Aynı mantığı halı üzerinde de kullanabilirsiniz. Ayağınızın altında bir şeyler çıtırdadığında gırgırlayın şekerim. Oooh mis!
– Olur ya daha da ileri gidip eve bir süpürge tutmak isterseniz, süpürgenizin koku gözüne bir iki damla yer silme deterjanı damlatın derim. Böylece süpürürken eve mis gibi de bir koku yayılır. Ev kendiliğinden silinmiş ayağına yatar. (Önemli not: deterjanı sakın fazla damlatmayın, ben bu taktik yüzünden geberiyordum valla. Alerjilere de dikkat!)
– Evin daha az dağılması için işinize yaramayan eşyaları evde bulundurmayın. Olan dağınıklığı da yok etmek için kendinize kurban bir oda seçin. Bütün ıvırı zıvırı oraya basın, kapısını çekin. He bi de kilitlerseniz iyi olur. Aksi halde siz misafirle meşgul olduğunuz bir sırada minik eller bütün sırrınızı ortaya dökebilir.
– İçi nasıl olursa olsun, dolap kapaklarını mutlaka kapalı tutun. Ani sürprizlere karşı bu kapakların da kilitli olmasını tavsiye ederim. Hatta misafirinizin gözündeki temiz rolünüzü başarıyla sürdürmek için, “Şekerim çocuğun eli hiç durmuyor. Dayanamam dağınıklığa. Günde on kere döküyorlar, on bir kere topluyordum valla. Kilitledim rahat etim,” diye bir numara da çekebilirsiniz.
– Misafiriniz geldiğinde evin tozu belli olmasın diye misafiri güneşe karşı oturtun. Sürekli gözlerini kısmak zorunda olduğundan istese de sağa sola bakamaz. Geceyse şalteri attırıp elektrik kesildi ayağına yatabilirsiniz.
– Misafirin bilinç altına temiz imajınızı yerleştirmek için “Ayyy elim hep evin üzerinde, ama çocuklar işte, bir rahat durmuyorlar ki, temizliyorum ediyorum, iki dakika sonra yine aynı şekerim,” deyip durun. Kırk kere söylerseniz bilincin içine aman işte altına iyice işlersiniz.
– Halınızdaki büyük lekeleri üzerine eşyaları denk getirerek örtebilirsiniz. Üzerine kanepe devirseniz bile kapanmayacak lekeler varsa halıyı toplayın, kenara koyun. “Ayy yıkamadan yeni geldi de bir fırsat bulup açamadım,” numarası bu durumda hayat kurtarıcı olacaktır.
– Evde uçuşan güveleri, “Bizimkinin kelebek koleksiyonu,” diye sunabilirsiniz. Hatta “Önce kendisine, sonra kelebeklerine vuruldum,” diyerek olaya romantiklik de katabilirsiniz.
– Tavandaki örümcek ağlarını, “Oğlan yıl sonu gösterisinde örümcek adam rolünde sahneye çıkacak. Rolüne çalışırken iyice kendini kaptırsın diye bu dekoru seçtik,” şeklinde açıklayabilirsiniz.
– Perdeler leş gibiyse, sakın açmayın, bırakın kenarda kalsın. Tüller de berbatsa, onları da kenara toplayın. Cam da rezaletse 7. maddeyi uygulayın, misafiri yine güneşe karşı oturtun. Güneş yoksa aynalı cam kullanıyormuş havası verin. “Bu aynalı camları taktırdık ama dışarı görüşümüz çok etkilendi, hiç memnun kalmadık,” diye de laf arasında sokuşturun.
– Kirli kanepelerin üzeri mutlaka örtülü olsun. Örtü kirli de olsa temiz de olsa “altındaki kanepe temiz” mesajı verir.
– Tuvalet ve banyo kirini “Ayy şekerim, tuvalet/lavabolar arızalı ben de ustayı bekliyordum,” numarasıyla kapıyı açmayarak kamufle edebilirsiniz.
– Ocaktaki lekeler için kamuflaj olarak büyük boy tencereler kullanabilirsiniz. Bu numara hem sizi temiz, hem de yemeğini sabahtan yapmış hamarat kadın olarak gösterir.
– Aynalardaki lekelere, küçük el ve dil izleri için ise… Hmm onun için temizlemekten başka bir çare bulamadım. Şeytan diyor at bir taş, indir aşağı hepsini; ayna da kurtulsun sen de kurtul. Aaa harika fikir valla!
– Kirli kapılara gelince… E bir zahmet onu da temizleyiverin şekerim.